title-2.png

Mukavva ambalaj, müşteriye film seyrettiği hissini verebilir mi?

E-ticaretin hızlı yükselişi, pazarlamacıların ve marka yöneticilerinin yeni ve farklı zorluklar ile yüz yüze kalmalarına neden oldu. Evlerinden çıkmadan veya bir mağazaya girmeden alışveriş yapan müşterilerde marka bağlılığı yaratmak, bu zorlukların en kritik olanlarındandır. Göz alıcı bir vitrin görmemiş, mağaza çalışanları ile karşılaşmamış veya nefis bir alışveriş deneyiminin büyüsüne kapılmamış bir müşterinin duygularına hitap etmek mümkün müdür?

Büyük kolaylıklar sağlayan e-ticaret, aynı zamanda marka ile müşteri arasındaki temas noktalarının sayısını da önemli oranda azaltmış bulunuyor. Markalara olan bağlılık, bu durumdan ciddi ölçüde etkilenebilir.

Gallup tarafından yapılan bir araştırmaya göre, belli bir markaya duygusal olarak bağlı olan müşteriler hem bu markanın satıldığı mağazalara daha sık uğrarlar hem de ziyaretlerinde daha fazla para harcarlar. Peki İnternet ortamında bu bağlılık nasıl sağlanır? Müşterisiyle kısıtlı oranda temas kuran bir şirket, bu müşterisiyle güçlü bir duygusal bağı nasıl oluşturabilir? Bu noktada ürün ambalajları pazarlamacıların bu sorunlarına yepyeni bir çözüm olabilir mi?

Perakendecilerin satış sonrasında müşteriyi etkilemeyi başarmaları, günümüze dek hiç bu kadar önemli olmamıştır ve ürün ambalajları bu noktada önemli rol oynamaktadır. Pazarlama açısından büyük potansiyele sahip ürün ambalajları, günümüzde halen gerekli ilgiyi görmemektedir. Oysa yenilikçi ürün ambalajları, marka deneyiminin evde veya ofiste yaşanmaya devam edilmesini sağlayabilir. İnternet üzerinden verilen bir sipariş müşteriye ulaştığı zaman, müşteriye büyüleyici bir film seyrettiği hissini vermek ve günün en heyecanlı anlarını yaşatmak mümkün. Müşterinin İnternet üzerinden verdiği bir sipariş ofise teslim edildiği zaman, genelde diğer çalışanlar alıcının etrafında toplanır ve ambalajın açılma anını heyecanla ve imrenerek izler.

Özellikle Trunk Club veya Beauty Box gibi lüks markaların YouTube’a yüklenen ambalaj açma videoları, bu eğilimin ne kadar popüler olduğuna dair bir kanıttır. Müşteriler, ambalajı açma ve içindekileri çıkarma anlarını başkalarıyla paylaşmayı çok seviyorlar. Müşteriler, ürünlerini teslim aldıkları anlara giderek daha fazla değer yüklüyorlar: Kargonun kapıya geldiği anı izliyorlar, ürünü ilk kez ellerine alıyorlar, ambalajı sistematik bir şekilde açıyorlar, ürünün nasıl korunduğunu ve ambalajdaki yerleşimini inceliyorlar ve son olarak ürüne dokunuyorlar. Akıllıca tasarlanmış bir ambalaj, başlı başına güzel bir eser olabilir. Hatta bazı durumlarda müşteri ambalajı hatıra olarak saklar ve sadece ambalajın güzelliği nedeniyle yeniden sipariş verebilir.

Uzmanlıkla tasarlanmış ve doğru görseller ile donatılmış bir ambalaj, müşteride kendisini çok özel hissettirecek duygular uyandırmayı başarabilir. Ambalajın kullanılan renkler, görseller ve baskılar ile verdiği his, müşteride örneğin lüks veya sağlıklı yaşam gibi kendi yaşam tarzına ait duygular uyandırabilir.

Dijital baskı yöntemlerinde kaydedilen gelişmeler, ambalaj uzmanlarının reklam kampanyalarını veya marka kimliklerini tutarlı biçimde yansıtan, yüksek kaliteli baskılar sunabilmelerini ve yüksek miktarlarda üretebilmelerini sağlamaktadır. Dijital baskı teknolojilerinin günümüzde geldiği nokta, dış ambalajlar ve nakliye ambalajları için de yepyeni imkânlar sunuyor. Perakendeciler, bu sayede ambalajın iç yüzeylerinden de faydalanarak müşteriye ambalajı açarken harika bir deneyim sunabilmektedirler.

İnternet üzerinden sipariş edilen ürünlerin dikkat çekmemesi ve dolayısıyla hırsızlığa neden olmaması önemli olduğundan, ambalajın dış yüzeyinin fazla işlenmemesi gerektiğini belirtmekte de fayda var. Ambalajların çoğu dışarıdan bakıldığında oldukça sadedir ve heyecan verici tüm detaylar ambalajın iç kısmındadır.

E-ticaret yapan işletmelerin bu önemli noktayı göz ardı etmemeleri önemlidir. Ambalajları mağaza deneyiminin yerine geçen ve marka deneyimini evlere taşıyan bir araç olarak görmeyen işletmeler, rakiplerinin gerisinde kalmaya mahkûmdurlar. Sunumu zayıf olan ve iç ambalajı veya dokümantasyonu olmayan bir ürünün alıcıyı hasıl hissettirdiğini hepimiz biliriz. Ambalaj içerisinde herhangi bir ekstra sunulmadığı takdirde müşteri hayal kırıklığı yaşar ve ürünü aldığı markanın kendisini önemsemediği hissine kapılır.

Nefis bir ambalaj çevreye zararlı olmak zorunda da değildir. Akıllıca tasarlanmış, kullanılan malzeme miktarlarını optimize etmiş ve geri dönüştürülebilir bir ambalaj, markanın kaliteli imajını yansıtmanın yanı sıra çevreye giderek daha fazla önem veren müşterileri memnun eder.

İnternet üzerinden sunduğu ürünleri özel olarak geliştirilen ambalajlar ile zenginleştiren işletmelere bir örnek, İsveç’te posta yoluyla müşterilerine taze çiçek gönderen Blomsterboxen şirketidir. Buketlerin hiç zarar görmemeleri ve istenilen etkiyi verebilmeleri için, ambalaj ile sağlanan korumanın nakliye sırasında ne denli önemli olduğunu tahmin edersiniz.

Dolayısıyla ambalaj, içindeki begonyaların güzelliğinin hakkını verebilecek nitelikte olmalıdır. Kullanılan ambalaj, içindeki saksı çiçeklerinin nefes alan ve darbelere hassas canlılar olduğu göz önünde bulundurularak tasarlanmış olması gerekir. Çiçeklerin kökleri de ambalajlama öncesinde sulandığından dolayı, ambalajın aynı zamanda neme karşı dirençli olması da gerekir.

İnternet üzerinden taze ürün satışında uzmanlaşan işletmeler, bu tür zorlukların üstesinden gelebilmelidir ve bu tür ambalajlarda sahip olduğumuz deneyim ile bu noktada biz devreye gireriz. Blomsterboxen ile yakın bir iş birliği içerisinde dayanıklı, dışarıdan hava alan ve çiçeklerin ambalaj ile temas etmelerini önleyen bir ambalaj geliştirdik. Geliştirilen özel tasarım, ambalaj baş aşağı tutulduğunda bile çiçeklerin sabit şekilde kalmalarını sağladı. Buna ek olarak, ambalajın görsel tasarımı üzerinde de hiç yorulmadan çalıştık. Aldığımız sonuç, Blomsterboxen’in marka değerlerini ve ambalaj içerisindeki ürünün güzelliğini mükemmelce yansıtan bir tasarım oldu.

Ancak ambalajın temel işlevini yerine getirmesi de tabii ki en az tasarımıyla yarattığı etki kadar önemlidir. Nakliye sırasında ürünlere gerekliği korumayı sağlamalıdır, ıslak zeminde birkaç saat hasar görmeden durabilmelidir, kolayca açılabilmelidir ve ürün iadesi için elverişli olmalıdır.

Müşteriye ambalaj yoluyla harika bir deneyim yaşatmak tabii ki yeterli değildir. Ambalaj ile yansıtılan marka imajı, müşteriye verilen çeşitli hizmetler ile desteklenmelidir. Kusursuz müşteri hizmetleri, kolay iade işlemleri ve iyi tasarlanmış bir web sitesi de mutlaka sağlanması gereken unsurlar arasındadır.

Yüz yüze iletişimin giderek azaldığı günümüzde marka bağlılığı inşa etmede ambalajların sunduğu potansiyelin bütün iş dünyası tarafından en kısa sürede fark edilmesini ümit ediyorum.